Balkanlar'da güneye indikçe hava sıcaklığının arttığını yazmıştım önceki yazılarda. Bosna Hersek'in kuzey şehirlerinde sel felaketi yaşanırken Karadağ'da hava Rus ve Alman turistlerin denize girmesi için oldukça müsaitti.
Biz de onlara aldanıp Sveti Stefan ziyaretimizi denizle birleştirelim dedik ama maalesef deniz bizim için yeteri kadar ısınmamıştı.
Budva'da ikinci günümüzde kalkıp odamızda kahvaltı yaptıktan sonra pansiyona çok yakın bir yerden kalkan dolmuşlarla Sveti Stefan'a gittik. Balkanlar'da genel olarak çok hoş karşılandık çok da güzeldi herşey ama Budva gerçekten bambaşka bir yerdi. Bütün insanlar istisnasız güler yüzlü, selam veriyor ve öyle durup dururken muhabbet ediyor. Sveti Stefan dolmuşlarının şoförü de bizim manzarayı daha iyi görmemiz için otobüste doğru yöne oturttu, sonra yol boyu bize İstanbul seyahatini anlattı. İndiğimiz yerde de bize güzelce civarı tarif edip kaçta geri döneceğini anlattı. Ben gerçekten çok sevdim Budva halkını:)
Sveti Stefan adası Budva'ya 5 km uzaklıkta olan eski bir balıkçı köyü. 1960'lı yıllarda halkı tarafından boşaltılan köy bir turizm merkezi olarak hizmet vermeye başlamış. Bir kaç yıl önce de Aman Resorts tarafından kiralanarak restore edilip ultra lüks bir tatil köyü olarak hizmete açılmış. Otelde kalmıyorsanız veya yemek için rezervasyonunuz yoksa ada gezilemiyor. Blogların birinde okumuştum. Bir çift sırf adanın içini görebilmek adına yemek rezervasyonu yapmışlar ve yemepe gitmişler adaya. İki kişi hafif bir akşam yemeği için 150 Avro ödemişlerdi. Çok mükemmel bir ada olduğu her halinden belli ama burada kalamayacaksam bir yemeğe o kadar para veremem doğrusu:)
Biz de her turist gibi tabiki adanın dışından fotoğraflarını çekip güzel bir yerde denize girelim dedik. Dedik ama ne mümkün, su mis gibiydi ama buzdu...Biraz güneşlenip su kenarında oynayıp merkeze geri döndük.
Budva'da gidilecek bir çok güzel yer mevcut ama biz çok yorulduğumuzdan ve artık biraz durmak istediğimizden sonraki iki günümüzü yazlıkçı edasıyla sahilde, parkta bahçede geçirdik.
Kendimize güzel bir kafe bulduk ve gidene kadar Budva merkezde gezilecek tüm yerleri gezip o kafede takılıp çok güzel iki gün geçirdik. Hatta gezi vlog işine de öyle takılırken ilk orada bulaştık. Videolarımızı da buraya ekleyeceğim inşallah.
Budva'da son günümüzde otogara gidip kendimize Saraybosna için bilet aldık. Geldiğimizin üçüncü günü gece saat 23:00'e aldığımız biletle 8 saatlik aşır maceralı bir otobüs yolculuğu ile geri döndük...
Hacer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder