21 Ocak 2015 Çarşamba

Ve İşte Kotor...

Karadağ/Kotor-Mayıs 2014
Herceq Novi'de eski şehirin tam tepesinde yer alan Otogar'a gitmek için otelden çıktığımızda tek derdimiz o yokuşu nasıl çıkacağımızdı açıkçası. Daha önceki yazılarımda da söylemiştim eski şehir kalenin içinde ve kale de şehrin tepesinde. Otelimiz de şehrin diğer yakasında olunca ilk akşam yemek yemek için bile gidememiştik İkinci gün gezmek için gittik de, üçüncüye artık isyan ettik. 

İsyan edip otostop çekmeye karar vermemizle tonton bir amcanın durup bizi alması bir oldu. Birbirimizi anlayabildiğimiz tek kelime Stari Grad oldu o da bizim hayatımızı kurtardı. Üç adımlık yolda enteresan bir trafik olunca eski şehire yaklaştığımzı yerde ben arabada valizlerle kalıp otogara kadar amcayla gittim. Melo ise Kanlı Kule'nin orada inip yakın bir pazar yerine gidip yolda atıştırmamız için bir şeyler aldı. Amcaya teşekkür edip otogarda indim ve Melo ile buluştuk.

Kotor yolumuz boş ve eski bir otobüste keyifli geçti. Deniz tarafındaki yol da manzara da harikaydı. Ertesi gün geleceğimiz Perast'ı görerek Kotor'a geçtik ve o anlatıla anlatıla bitirilemeyen Kotor Körfezi'ne giriş yaptık. Otobüs bizi otogara kadar götürdü, aslında eski şehirin girişinde inmemiz gerekiyormuş. Allahtan otogar şehre yakın bir yerde de çok yürümedik. 

Karadağ/Kotor-Mayıs 2014

Kotor'da limanın hemen karşısındaki kapıdan şehire girdiğimde gerçekten zamanda yolculuk yaptığınız hissine kapıldık. Müthiş bir mimari ve daha da önemlisi müthiş bir koruma örneği. Hayran olmamak elde değil. Kotor'da kaleye girmeden bir turizm ofisi var ve çok güzel bir eski şehir haritası üzerinde gideceğiniz yeri size işaretleyip veriyorlar. Harita olmadan ilk başta yol bulmak kolay değil ama bir kaç turdan sonra şehiri öğreniyorsunuz ve haritaya ihtiyaç duyulmuyor. 

Kalacağımız oteli bulduk ama orada kalmayacakmışız. Bizi başka bir binaya götürdüler. Gittiğimiz binada da tadilat vardı orası da olmadı. Son olarak bizi üçüncü binalarında bir daireye yerleştirdiler. O odaya misafir beklemedikleri için oda hazır değildi tabi. Hazırlanmasını beklesek başka binadan birileri gelecek ve saatler sürecekti ve biz yorgunduk. Neyse artık dedik ve yerleştik. Otelimizi Booking.com üzerinden bulmuştuk. Apartments Dukic tesisini maalesef bu sebeplerden dolayı hiç ama hiç sevmedik.
Otel hezeyanının moralimizi bozmasına izin vermeden dışarı çıktık. Ünlü Kotor Kalesi tırmanışını ertesi güne bırakıp şehri gezmeye başladık.

Karadağ/Kotor-Mayıs 2014

Melo’nun şehir hakkındaki ilk yorumu “Şu köşeden atlı bir şövalye çıksa hiç garipsemem” oldu. Haklıydı da…Tarihi doku mükemmel korunmuştu ve kendinizi gerçekten zamanda geriye gitmiş gibi hissediyordunuz.
Önce genel bir tur atıp bir şeyler atıştırdıktan sonra ünlü Kotor limanına inip dışarıdan inceledik şehri. Artık iyiden iyiye Balkanlar havasından çıkmış ve Adriyatik havasına girmiştik. Hava çok yumuşamıştı ve deniz ikliminin etkisi gözle görülür şekilde hissediliyordu.


Bebek Kalamarlı Akşam Yemeğimiz / Kotor Mayıs 2014

Kotor’da şehrin genelinde deniz ürünleri çok yaygın. Kalamar, midye ve çorbadan oluşan menüye 20 Avro ödedik.

Yemek Yediğimiz Lokanta- Adını Hatırlayamıyorum

 Akşam yemeğini eski şehir içinde bu güzel lokantada yedik. Güzel bir sokak kahvesinde kahve içtikten sonra odamıza gittik ve yattık…
Şovalyeler ve kabarık elbiseli hatunlar içeren güzel rüyalar gördük…

Hacer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder