Karadağ/Kotor-Mayıs 2014 |
İsyan edip otostop çekmeye karar
vermemizle tonton bir amcanın durup bizi alması bir oldu. Birbirimizi
anlayabildiğimiz tek kelime Stari Grad oldu o da bizim hayatımızı kurtardı. Üç
adımlık yolda enteresan bir trafik olunca eski şehire yaklaştığımzı yerde ben
arabada valizlerle kalıp otogara kadar amcayla gittim. Melo ise Kanlı Kule'nin
orada inip yakın bir pazar yerine gidip yolda atıştırmamız için bir şeyler
aldı. Amcaya teşekkür edip otogarda indim ve Melo ile buluştuk.
Kotor yolumuz boş ve eski bir otobüste
keyifli geçti. Deniz tarafındaki yol da manzara da harikaydı. Ertesi gün
geleceğimiz Perast'ı görerek Kotor'a geçtik ve o anlatıla anlatıla
bitirilemeyen Kotor Körfezi'ne giriş yaptık. Otobüs bizi otogara kadar götürdü,
aslında eski şehirin girişinde inmemiz gerekiyormuş. Allahtan otogar şehre
yakın bir yerde de çok yürümedik.
Karadağ/Kotor-Mayıs 2014 |
Kotor'da limanın hemen karşısındaki
kapıdan şehire girdiğimde gerçekten zamanda yolculuk yaptığınız hissine
kapıldık. Müthiş bir mimari ve daha da önemlisi müthiş bir koruma örneği.
Hayran olmamak elde değil. Kotor'da kaleye girmeden bir turizm ofisi var ve çok
güzel bir eski şehir haritası üzerinde gideceğiniz yeri size işaretleyip
veriyorlar. Harita olmadan ilk başta yol bulmak kolay değil ama bir kaç turdan
sonra şehiri öğreniyorsunuz ve haritaya ihtiyaç duyulmuyor.
Kalacağımız oteli bulduk ama orada
kalmayacakmışız. Bizi başka bir binaya götürdüler. Gittiğimiz binada da tadilat
vardı orası da olmadı. Son olarak bizi üçüncü binalarında bir daireye yerleştirdiler.
O odaya misafir beklemedikleri için oda hazır değildi tabi. Hazırlanmasını
beklesek başka binadan birileri gelecek ve saatler sürecekti ve biz yorgunduk.
Neyse artık dedik ve yerleştik. Otelimizi Booking.com üzerinden bulmuştuk. Apartments Dukic tesisini maalesef bu sebeplerden dolayı hiç ama hiç
sevmedik.
Otel hezeyanının moralimizi bozmasına izin
vermeden dışarı çıktık. Ünlü Kotor Kalesi tırmanışını ertesi güne bırakıp şehri
gezmeye başladık.
Karadağ/Kotor-Mayıs 2014 |
Melo’nun şehir hakkındaki ilk yorumu “Şu
köşeden atlı bir şövalye çıksa hiç garipsemem” oldu. Haklıydı da…Tarihi doku
mükemmel korunmuştu ve kendinizi gerçekten zamanda geriye gitmiş gibi
hissediyordunuz.
Önce genel bir tur atıp bir şeyler
atıştırdıktan sonra ünlü Kotor limanına inip dışarıdan inceledik şehri. Artık
iyiden iyiye Balkanlar havasından çıkmış ve Adriyatik havasına girmiştik. Hava
çok yumuşamıştı ve deniz ikliminin etkisi gözle görülür şekilde hissediliyordu.
Kotor’da şehrin genelinde deniz ürünleri çok yaygın. Kalamar, midye ve çorbadan oluşan menüye 20 Avro ödedik.
Bebek Kalamarlı Akşam Yemeğimiz / Kotor Mayıs 2014 |
Kotor’da şehrin genelinde deniz ürünleri çok yaygın. Kalamar, midye ve çorbadan oluşan menüye 20 Avro ödedik.
Yemek Yediğimiz Lokanta- Adını Hatırlayamıyorum |
Akşam yemeğini eski şehir içinde bu güzel lokantada yedik. Güzel bir sokak kahvesinde
kahve içtikten sonra odamıza gittik ve yattık…
Şovalyeler ve kabarık elbiseli hatunlar
içeren güzel rüyalar gördük…
Hacer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder