Balkanlar gezisine çıkarken asıl niyetimiz Priştine'ye kadar gitmek ve oradan otobüsle geri dönmekti. Ancak o işlerin öyle olmadığını, Balkanlar'ın ne kadar büyük olduğunu, yolların ve araçların ne kadar kötü olduğunu bizzat yerinde öğrenince doğal olarak vazgeçtik. Kotor'da bir plan değişikliğe gidip Priştine otel rezervasyonumuzu iptal edip Budva'dan geri dönmeye karar verdik. Bir ihtimal de Budva'dan Podgorica veya Çetinje'ye gitmekti ama biz o kadar yorulduk ki Budva'da kendimizi tatil ruhuna bırakıp seyyahlıktan yerleşik tatilciliğe döndük.
Kotor'dan otelden ayrıldıktan sonra Kotor otogarına kadar yürüyüp bir grup suratsız adamdan zorla bilgi alıp otobüs biletimizi alıp Budva otobüsüne bindik. Otele mail atmıştık ama bize adres bilgisi göndermekdikleri gibi yerini de bulamadık.
Bildiğin otelimizi bulamadık saatlerce. Otelin adresini taksiciler dahil herkes ilk defa duyuyormuş gibiydi, adını zaten bilen yoktu. Neden yokru? Çünkü otelin bir tabelası bile yokmuş, çünkü orası otel değil kiralık bir daireymiş.
Bildiğin otelimizi bulamadık saatlerce. Otelin adresini taksiciler dahil herkes ilk defa duyuyormuş gibiydi, adını zaten bilen yoktu. Neden yokru? Çünkü otelin bir tabelası bile yokmuş, çünkü orası otel değil kiralık bir daireymiş.
En az iki saat yolda izde otel ararken Karadağlıu teyzeler oteli arayıp adres tarifi mi almadı, iki kez taksiye binip tekrar yanlış yerlere binip abuk sabuk yerlere mi gitmedik. Neler neler...
Mahalle aralarında dolaşırken adını hatırlayamadığım Makedonyalı bir Türk kadın ile tanıştık. O bizi kendi evine yakın bir pansiyona götürdü ama biz kendi rezervasyonumuz olduğundan ısrarla otelimizi bulmak istediğimizi söyleyip onunla birlikte otelimiz aramaya devam ettik.Ve yaklaşık 2 saat sonra nihayet bulabildik. Ama bizim sinirlerimiz laçka olup sinirden çıldırma aşamasına gelmiştik artık.
Odayı bize göstermek için Sırpça dışında hiç bir dil bilmeyen genç bir çocuk gelmiş ve hiç bir sorunun cevabını alamıyoruz. Makedon arkadaşımız tercüme ediyor ama asıl sorun çocuk hiçbir şey bilmiyor. Otelin adını hatırlayamadım bi türlü aslında sburya yazıp gidecek olanları da uyarmak isterdim gitmeyin diye.
Sonuç olarak biz orada kalmadık ve az önce gidip tanıştığımız pansiyona döndük. Bir aile işletmesi olan bu pansiyon şehrin merkezinde markete ve sahile çok yakın güzel bir yerdi. Otel sahibi ve karısı alt katta oturuyorlar, üst katları da kiralıyorlar.
Sade, temiz, mutfaklı odaları olan bir yerdi, iki kişi geceliği 25 Avroya anlaşıp yerleştik. Ve Budva tatilimizi başlattık...
Pansiyonda biraz dinlendikten sonra pansiyona yakın bir market öğrenip gidip biraz alışveriş yapıp yemek yedik. Yemekten sonra artık dışarı çıktık ve eski şehire gittik.
Budva'da eski şehir Kotor veya Herceq Novi'ye göre daha küçük ve derli topluydu. Mekanlar tamamen kafe, otel ve lokanta olarak kullanılıyor. Yalnız Budva yaz tatili için gidilen bir yer olduğundan bir çok mekan henüz sezonu açmamıştı. Akşam boyu gezip bir yerlerde kahve içip odamıza döndük.
Hacer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder