27 Kasım 2015 Cuma

Gezdik, gezdik , gezdik… Yazamadık…


Yayın hayatına uzun süredir devam eden blogları takip ettiğimizde ya da onlara birileri iyi bir blogger olmak için ne gerekli diye sorduğunda birinci madde her zaman süreklilik oluyor farkındaysanız.  İnsanlar sayfanızı öğrenip takip etmeye başladığında sürekli yeni yazılar, yeni bilgiler bekliyor haliyle. Şimdi ben bunları biliyorum da uygulama konusunda niye eksik kaldım acaba diye sormak lazım haliyle.
Başlıkta da yer verdiğim gibi gezdim, gezdim, gezdim ama bi türlü gezdiklerimi yazamadım. Araya bir sürü şehir, bir çok aktivite girdi ama bi türlü satırlara dökemedim. Bugün şeytanın bacağını kırıp yazayım diyorum.
Yazmaya başlamışken sıralamayı da bozmayayım ve sayfanın yanındaki listeye göre gideyim diyorum. En son yazıma konu olan Bologna- Verona-Venedik gezisinden sonra Selçuk- Şirince- Seferihisar ve İzmir’e gittik. Biraz sonra o geziyi yazacağım.

İzmir gezimizden sonra İstanbul’da uzun zamandır yapmak istediğim bir hayali gerçekleştirme yolund adımlar attım. Motosiklet ehliyeti aldım ve kullanmayı öğrendim. Motosiklet ile ilgili yaşadıklarıma ve eğitimlere de bloğumda yer vermek istiyorum. Neticede hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biriymiş meğersemJ
Daha önceki yazılarımdan yaz mevsimiyle sorunum olduğunu okuyanlar varsa yazın bir yere gitmediği bilirler zira ben sıcağa dayanamıyorum.

Yazın sadece bayram dolayısıyla memlekete yani Giresun’a gittim ve yayla turizmine katkıda bulundum. Onu da tabiki yazacağım.

2015 gezilerimizin kalan kısmı Sonabahar için planlanmıştı ve sonbahar gelince sırayla bu gezilerimizi yaptık.
Eylül sonu Antalya, Kemer  ve Kaş’a gittik ve yaz sonu Antalya’nın ne harika bir şehir olduğunu görmüş olduk. Daha önce çok kez yazı gitmiştim ve tek hatırladığım yüzüme püsküren lav tadında sıcaklardı.
Kasın ayında ise bir gurme turu tadında Gaziantep gezisi yaptık. Yani ben tüm yazılanlara aykırı bir turum sergilemek istemem ama Gaziantep bende harika bir iz bırakmadı maalesef. Geldiğim günden bu yana herkese tekrarladığım şeyi burada da yazmak istiyorum. Yemek konusunda Konya’nın hakkı çok yenmiş maalesef. Yemek üstüne bir tur yapmak istiyorsanız Konya’ya muhakkak gidin ne demek istediğimi anlayacaksınız. Zaten önceki yazılarımda da Konya ve yemekler hakkında yazılar mevcut. Gaziantep yazımda da karşılaştırma yapmadan duramayacağım.

2015’in son yurt dışı gezilerinde biri olan Atina’ya yarın gidiyorum. Bir hafta sonra ise uzun süredir beklediğim Prag-Dresden ve Viyana gezimiz var. Son geziyi büyü bir heyecanla bekliyorum zira bende bir noel tutkusu olduğundan ve bu geziyi özellikle noel için ayarladığımdan o ışıl ışıl şehirleri görmek için sabırsızlanıyorumJ

Yazmadığım günlerin genel özetini şöyle bir yaptıktan sonra artık yazıları yazsam fena olmayacak…
Okumaya devam edin benceJ

Hacer


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder