9 Şubat 2015 Pazartesi

Bodrum'dan Yunanistan...



Senede bir kez tatil yapıp çuvalla para bayılanlardan değilseniz eğer gezi işi tam bir plan-bütçe işi. Bir kez lüks otel tatili yapanlar için hayat kolay, ne zaman gideceğine karar ver, amaaan bi kere gidiyorum de sıradan bir otele çuvalla para dök, git-gel ve tekrarı için seneyi bekle...
Çok sıkıcı...



Bizim gibi evde boş geçirdiğin zamanı kayıptan sayanlar için ise uzun bir planlama ve hesap gerekiyor. Gerekiyor çünkü önce nereye gideceğimizi planlayıp ona göre bilet kovalarken bazen de ucuz biletler yönetiyor planları. Misal bizim Bodrum gezisi böyle oldu...


THY'nin müthiş 44 TL'lik kampanyasını bu sefer Melo yakalamıştı. Ve 'Bodrum'da ne yaparız la Ağustos ayında' demeden biletleri almıştı bile. Gidiş geliş kişi başı 88 TL'lik biletlerimiz tabiki harika ötesi olmuştu da Bodrum'da ağustos ayı ve fiyatlar gözümde canlanınca beni bi titreme almıştı doğrusu.
Aslında asıl titreme bileti aldığımız Ocak ayında Bodrum merkezde rastgele bi oteli arayıp 8 ay sonrası için fiyat istediğimde kişi başı gecelik 300 TL'yi duyduğumda almıştı.
Adam erken rezervasyonu kökünden kurutmuş, biliyor ki akın akın gelecekler işi olmamış yani erkenle, düşük fiyatla vs.

Sonuç olarak ben zaten ön yargılı olduğum Bodrum'dan böylece iyice soğudum ve biletleri nasıl değerlendirmemin peşine düştüm...Yunan adalarına da yolumuz böyle düştü işte...
Gezimizi Bodrum-Kos-Simi-Rodos olarak planladık , dönüşü de Rodos-Kos-Bodrum olarak planladık. 
Çok ama çok eğlendik ve gidiş-gelişte uğradığımız Bodrum'dan çok ama çok nefret ettik. Ön yargılarımda haklıymışım, hatta yetersiz kalmış bu duygularımız:)

THY'ile gece yarısı uçtuğumuz Bodrum'da merkezde, limana yakın bir pansiyonda yer ayırttık. Sadece gidiş/gelişte uğrayacağımız bir yer olduğu için Bodrum'da merkez dışında bir otel tercih etmedik. Sabah Bodrum henüz uyanmamışken bir çay bahçesinde kahvaltımızı ettik. Otele dönüp biraz uyuklayıp öğlenin kızgın güneşini geçirdikten sonra, yakında bir yerde denize girdik. Akşam üstü ise şehri gezmek ve Kos biletlerini ayarlamak için dışarı çıktık.


Bodrum'u kalabalık diye tarif edebilirim ama maalesef bu orayı nitelememe yetmeyecek. Delicesine bir kalabalık, caddelerde inanılmaz bir yoğunluk. Yürürken bir insan seliyle birlikte hareket ediyorsunuz. İnanılmaz...Alaçatı ve Bodrum hakkındaki şöyle bir düşüncemiz oluştu Melo ile. 
Bunca yıl bu kadar insan Alaçatı ve Bodrum'un neresine sığmış ve izdihamdan ezilmeden nasıl tatil yapmışlar inanılmaz. 

Bodrum'da limana yakın bir acentadan Bodrum-Kos biletleri kişi başı 16 Avro'ya aldık. Dönüş için saatleri öğrendik. Size tavsiyem internetten okuduklarınızla hareket etmeyin. Saatler, seferler sürekli değişiyor. Mesela biz internetten Rodos-Bodrum feribotu olduğunu okumuştuk ama öğrendik ki bu sadece haftanın belirli günlerinde var. Bunu öğrenince rotamızı Kos üzerinden Bodrum olarak değiştirdik. Kos için bineceğimiz gemi ertesi gün öğleden sonraydı. 

O akşam Bodrum merkezde o delicesine kalabalıkla birlikte gezip, sıcaktan nefes almaya çabalamakla geçti.

Sıcak hiç bana göre değil...

Hacer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder