9 Şubat 2015 Pazartesi

Şovalyeler Şehri Rodos


Simi'den Rodos'a kocaman bir gemiyle çıktığımız yolculuk yaklaşık 2,5 saat sürdü. Rodos limanı diğer ada limanlarına göre oldukça büyük. Biz indiğimizde bir kaç tekne daha gelmişti. Bu yoğunluğun içind etabiki taksi bulamadık.Limandan çıkıp ana yolun kenarında beklemeye başladık ancak burada da taksi durduramayınca eski şehire doğru yürümeye başladık.
Ama Rodos'un eski şehrinin şimdiye kadar gördüklerimizin hepsini döveceğini bileydik hiç böyle bir yola girmezdik. Okuduğumuz bloglarda insanlar hemen limandan çıkıp pat diye pansiyonu buluyorken biz baya baya dolanmak sorunda kaldık maalesef. Neden? Çünkü Simi'den gelen gemilerle Rodos'tan gelen gemiler başka başka limanlarda duruyormuş. Bizim okuduğumuz blogların hepsinde insanlar Türkiye'den Rodos'a geldikleri için tabi otele pıt diye giriyorlardı. Yine bloglarda yere göre koyulamayan pansiyon sahibi de bize bundan bahsetmeyince dolan dolan dolan...O sokaklarda dolan dolan dolan...Otele telefon et kimseye ulaşama ulaşama...
Ve bir sinir harbiye sonunda oteli bulup asıl yorucu facianın otelde olduğu gerçeği ile yüzleşmek...
Hani bazı olaylar vardır insan yıllar sonra bile hatırlasa içini olay anındaki duygular kaplarya... Hah bizim oteldeki mevzu da bunun aynısı işte. Şu an hatırladıkça bize içim şişiyor, sıkıntı basıyor beni...
Sıkıntının adı da Manos - Medival Inn Pansiyon. 
Rodos ile ilgili internette otel araştırması yaptığınızda bizim yerli turistlerimiz bu oteli ve sahibini yere göğe koyamıyorlar. Tabi oteli de... Ya biz de bir tuhaflık var ya herkesle beklentilerimiz çok farklı bilemiyorum. Ama tam bir kabustu bu otel. 
Otel sahibi çok ilgili diye yazıyor ama otel sahibi sizi boğarcasına sürekli sizinle muhatp, ama asla sorularınızı cevaplamıyor sadece kendi kendine konuşuyor. Ok dediğinizde ise asla bitirmiyor. Oda şartları hadi neyse Booking'de yeteri kadar incelememişiz o bizim kabahatimiz. Ama şimdiye kadar sayısız kere yaptığım Booking rezervasyonu ve sonrasında nakit ödeme işlemi bu otelde olay oldu. Önce rezerasyonumuzu iptal etti Manos, ama bizden ödemeyi peşin aldı. Sonra Booking ile sayısız kere mailleşmemize sebep oldu bu durum. Üst katta kalan insanlar ile aynı parayı ödemiş olmamıza rrağmen bize girişteki odayı vermek istedi, biz kabul etmeyince işte bu rezervasyon iptali şunlar bunlar daha bir ton olay. Biz Manos'un elinden kurtulup kendimizi sokağa attığımızda 2 saat gerçmişti ve biz giderken halen arkamızdan konuşuyordu. Kendisiyle karşılaşmamak için kaldığımız süre boyunca sabahın köründe otelden çıkıp gecenin bir yarısı döndük. 
Hayatımda kaldığım en fena otel burasıydı sanırım:)
Ben bu gezide anladım ki bloglarda yazan her şeye güvenmemek gerekiyor. İnsan ve otel yorumlarından ücretlerle ilgili her konuyu kapsıyor.
Zar zor oteli bulup iki saatte resepsiyonda harcadıktan sonra otelde biraz dinlenip kaçarcasına otelden çıktık. 
Akşam otelden çıkıp  Sokrates Caddesi'ne çıkıp şehri gezmeye başladık. Akşam yemeği için ise Löplöpçüler'in tavsiye ettiği Nikos Taverna'ya gittik. 

Nikos'ta Greek Salata, Ahtapot Izgara ve Midye Saganaki ile bir kaç meze daha istedik. Ahtapot hariç herşey çok güzeldi. Bu güneşte kurutulmuş ahtapotun ızgarasını ben pek sevmedim açıkçası. Ya da biz iyisine denk gelemedik. 





Canlı müziğin de olduğu bu mekanda Yunan Adaları gezimiz boyunca ödediğimiz en ucuz hesap olan 35 Avro'yu ödeyip çıktık.
Akşamı Sokrates Caddesi'ndeki mekanlarda ve eski şehirin bir başından diğer başına kadar yürüyerek geçirdik. Öğrendik ne de olsa artık kaybolmuyoruz:)

Hacer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder